Pamuk Hava Yolları’nın vapurda
martıları izleyen yolcuları,
Haftaya hepinizin Martı kitabının
yazarı olarak tanıdığı, Hava Kuvvetleri emekli savaş pilotu, aşk meşk
muhabbetlerinin vazgeçilmezi ‘seviyorsan serbest bırak, dönerse senindir,
dönmezse zaten hiç senin olmamıştır’ sözünün sahibi Amerikalı pilot-yazar
Richard Bach’la başlıyoruz. Geçtiğimiz haziran ayında 80. yaşını kutlayan
Richard’a sağlık, mutluluk, afiyet dolu mavi bir ömür temenni eder, hepinize
iyi uçuşlar dileriz.
Richard 1936 yılında Chicago’nun
Illinois eyaletinde doğdu. Uçağa ilk kez 15 yaşındayken Kaliforniya’ya giderken
bindi. Bu, annesinin patronuna ait Globe Swift diye bilinen II. Dünya
Savaşı’nda kullanılmış, iki kişilik bir uçaktı. Paul Marcus, Richard’a
yaşattığı bu deneyimle, onun dünyasını değiştirdi ya da kurdu diyelim. Akabinde
Hava Kuvvetleri’ne girerek uzun yıllar savaş pilotluğu yaptı. Buna ek olarak,
Douglas Uçak Şirketi için teknik yazarlık ve dünyaca ünlü aylık uçuş dergisi
Flying Magazine için editörlük yaptı.
Uçuş hayatının içinde ufak ufak
kendini göstermeye başlayan yazma yeteneği, 1970 yılında kaleme aldığı bir
kitapla pik yaparak olağanüstü bir ivme kazandı. Zira, Martı Jonathan
Livingston tüm dünyanın aklını başından aldı, akıp giden düzeni bir an için
durdurup kaptırıp gitmiş birçok kayıp bireyi kurtardı. ‘Cehaletimizi
kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi
bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı
öğrenebiliriz!’ diyen bir martı çıktı meydana.
Macmillan Yayınları tarafından
basılan kitap 1.000.000’dan fazla satınca, bir külte dönüştü. Aynı yıl, aynı
isimle filmi çekildi. Üç bölümden oluşan öykü, diğerlerine pek benzemeyen Jonathan isimli bir martının uçmak ve hayat
üzerine fikirleri ile mükemmeli yakalama arzusunu anlatıyordu. Richard,
2014 yılında kitaba 4. bölümü ekleyerek tam haliyle yeniden yayınlattı. Bunda
2012'de uçağıyla Washington yakınlarındaki piste inişi sırasında geçirdiği ve ölümden döndüğü kazanın etkisi olduğu düşünülüyor.
Geri dönecek olursak, Martı’dan sonra
kanatlanarak devam eden yazın hayatı, dilimize Mavi Tüy olarak çevrilen kitabı
Illusions : The Adventures of a Reluctant Messiah ile devam etti. Aynı şekilde
bu kitabın ikincisi de yine 2014 yılında çıktı. Richard, başından beri
sürdürdüğü yarı otobiyografik yarı filozofik yazma prensibinden vazgeçmeyerek
birçok kitap daha yazdı. Bunların içinde tüm havacıları en yakından
ilgilendiren şüphesiz Flying : The Aviation Trilogy’dir. Sırasıyla Stranger to
The Ground • Biplane • Nothing by Chance biçiminde ilerler.
Kitaplarının tamamının dilimize
çevrilmiş olduğunu hatırlatır, özellikle hayatın ve toplumun çizdiği kalıplara
bir türlü sığamayan, hep başka yollar, başka varoluşlar arayanlar için bulunmaz
hint kumaşı tadındaki bu hikâyeleri açık yüreklilikle tavsiye eder, yakışıklı
yazarımızın aşk hayatını anlatacağımız bir sonraki uçuşta görüşmek dileğiyle,
gözlerinizden öperiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder