15 Kasım 2016 Salı

Pamuk Hava Yolları Saygı Kuşağı • Richard Bach


Pamuk Hava Yolları’nın vapurda martıları izleyen yolcuları,
Haftaya hepinizin Martı kitabının yazarı olarak tanıdığı, Hava Kuvvetleri emekli savaş pilotu, aşk meşk muhabbetlerinin vazgeçilmezi ‘seviyorsan serbest bırak, dönerse senindir, dönmezse zaten hiç senin olmamıştır’ sözünün sahibi Amerikalı pilot-yazar Richard Bach’la başlıyoruz. Geçtiğimiz haziran ayında 80. yaşını kutlayan Richard’a sağlık, mutluluk, afiyet dolu mavi bir ömür temenni eder, hepinize iyi uçuşlar dileriz.

Richard 1936 yılında Chicago’nun Illinois eyaletinde doğdu. Uçağa ilk kez 15 yaşındayken Kaliforniya’ya giderken bindi. Bu, annesinin patronuna ait Globe Swift diye bilinen II. Dünya Savaşı’nda kullanılmış, iki kişilik bir uçaktı. Paul Marcus, Richard’a yaşattığı bu deneyimle, onun dünyasını değiştirdi ya da kurdu diyelim. Akabinde Hava Kuvvetleri’ne girerek uzun yıllar savaş pilotluğu yaptı. Buna ek olarak, Douglas Uçak Şirketi için teknik yazarlık ve dünyaca ünlü aylık uçuş dergisi Flying Magazine için editörlük yaptı.

Uçuş hayatının içinde ufak ufak kendini göstermeye başlayan yazma yeteneği, 1970 yılında kaleme aldığı bir kitapla pik yaparak olağanüstü bir ivme kazandı. Zira, Martı Jonathan Livingston tüm dünyanın aklını başından aldı, akıp giden düzeni bir an için durdurup kaptırıp gitmiş birçok kayıp bireyi kurtardı. ‘Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!’ diyen bir martı çıktı meydana.


Macmillan Yayınları tarafından basılan kitap 1.000.000’dan fazla satınca, bir külte dönüştü. Aynı yıl, aynı isimle filmi çekildi. Üç bölümden oluşan öykü, diğerlerine pek benzemeyen Jonathan isimli bir martının uçmak ve hayat üzerine fikirleri ile mükemmeli yakalama arzusunu anlatıyordu. Richard, 2014 yılında kitaba 4. bölümü ekleyerek tam haliyle yeniden yayınlattı. Bunda 2012'de uçağıyla Washington yakınlarındaki piste inişi sırasında geçirdiği ve ölümden döndüğü kazanın etkisi olduğu düşünülüyor. 


Geri dönecek olursak, Martı’dan sonra kanatlanarak devam eden yazın hayatı, dilimize Mavi Tüy olarak çevrilen kitabı Illusions : The Adventures of a Reluctant Messiah ile devam etti. Aynı şekilde bu kitabın ikincisi de yine 2014 yılında çıktı. Richard, başından beri sürdürdüğü yarı otobiyografik yarı filozofik yazma prensibinden vazgeçmeyerek birçok kitap daha yazdı. Bunların içinde tüm havacıları en yakından ilgilendiren şüphesiz Flying : The Aviation Trilogy’dir. Sırasıyla Stranger to The Ground • Biplane • Nothing by Chance biçiminde ilerler.


Kitaplarının tamamının dilimize çevrilmiş olduğunu hatırlatır, özellikle hayatın ve toplumun çizdiği kalıplara bir türlü sığamayan, hep başka yollar, başka varoluşlar arayanlar için bulunmaz hint kumaşı tadındaki bu hikâyeleri açık yüreklilikle tavsiye eder, yakışıklı yazarımızın aşk hayatını anlatacağımız bir sonraki uçuşta görüşmek dileğiyle, gözlerinizden öperiz.  






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder