Pamuk
Hava Yolları’nın parizyen yolcuları,
Hepinizin
içinde bir yerlerde bir moda ikonu olma arzusu olup neyi neyle giysem ya
da bugün ne giysem dediğinizi biliyoruz. Havaların iyice soğuduğu bugünlerde
hepimiz ketenleri, ipekleri kaldırıp yünleri,
kadifeleri çıkardık. Peki ya hostesler? E onlar da pardösülerini, uzun kollu
gömleklerini ütüleyip askıya astı. Zira güzelim kızlarımızı üşütüp hasta etmek
istemeyiz, aksi halde kimlerle uçarız? Şimdi hazırsanız sizlerle havayolu
üniformaları modasının hayli renkli tarihine doğru bir yolculuğa çıkacağız.
Uçmanın
henüz bu kadar yaygınlaşmadığı ve bir zenginlik göstergesi olduğu yıllarda, hem
yolcular hem hostesler adeta bir zarafet timsaliydi. Herkes en şık ve havalı
kıyafetleriyle uçağa biner, uçuş boyunca bu lüksün sefasını sürerdi.
Havayolları da bu ortama yakışır bir siluete sahip olmak için birbiriyle
yarışır haldeydi. Bu yarış, çoğu kez moda dünyasında kendini ispatlamış
isimlerle çalışarak, o havayolu ve ülkeyi öne çıkartıp hafızalardan uzun süre
çıkmayacak bir etki yaratmak üzerineydi. Avusturalya Havayolları • Qantas ile
Yves Saint Laurent’in 1986 yılındaki iş birliğinden ortaya çıkan kanguru
desenli üniformalar buna örnek verilebilir.
Vintage
rüzgarlarının yeniden esmeye başladığı günümüzde, eskilerden ilham almak belki
de en güzeli. Zira, moda dönüp dolaşıp yine aynı koridorlara giriyor. Havayolu
modasına gelince, geçmişte en dikkat çeken şeylerden biri parlak renkler.
Yeşilden mora, pembeden turuncuya tüm gökkuşağı renklerinin özgürce
kullanıldığı cesur bir dönem görüyoruz. Eldiveninden fularına, eteğinden
ayakkabısına tüm detayların incelikle düşünüldüğü, mevsimlere ve görev
farklılıklarına göre değişen üniforma seçenekleriyle hayli etkileyici
koleksiyonlardan bahsetmek mümkün. Hâl böyle olunca, hosteslerin bu
tasarımlarla ilgi çekmemesi adeta imkânsız. Favorim her daim Braniff!
Üniforma
tasarımlarında olduğu kadar havayolu reklamlarında da günümüze kıyasla çok daha
renkli, eğlenceli ve enerjik çekimlerin yapıldığını söylemek mümkün. Dünyanın
iletişim ağlarıyla birbirine henüz bu kadar bağlanmadığı, küreselleşme nedir
bilinmeyen yıllarda, her ülke özgünlüğünü daha kolay koruyor, kendi renk ve
karakterini daha iyi biçimde ortaya koyuyordu şüphesiz. Papatya sarısı
üniformalarıyla parlayan ekip İngiltere’nin önde gelen özel havayollarından Monarch’a
ait.
Birçok
havayolunda etek boylarının ekseriyetle mini-midi arası seyrettiği üniformalar
hakimken, Finlandiya Havayolu • Finnair gibi bazı havayollarının maxi etek gibi
hayli radikal seçimlerine rastlamak mümkün. Tabi bu seçimlerde dönemin moda
akımlarının da etkisi kaçınılmaz oluyor, sözgelimi 70 li yılların kadınlara
tanıdığı özgürlükten herkes payını alıyordu.
Renklerini
ve genel tarzını Fransız ve İngiliz stilinden aldığı son derece belli olan,
Kanada Havayolları • Air Canada’ya ait bu üniformalar, elbette ki bunu bilinçli
bir tercihle seçmiş, çok da iyi etmiştir. Zira bu görsel tasarımla, hem
ülkesini sembolize etmiş, hem ticari amacına ulaşmıştır. Dönemin pekçok
havayolu, benzer yöntemleri kullanarak oldukça özgün ve güzel üniformalar
kullanmış, uçakları ve uçak yolcularını ziyadesiyle memnun etmişlerdir.
Bu
durum, yıllar içinde havacılığın boyut değiştirerek geniş kitlelere ulaşması,
bir diğer deyişle ucuzlaması neticesinde değişmiş, görsel estetik kaygılar
yerini fonksiyonelliğe bırakmıştır. Beri yandan küreselleşmenin etkisiyle
birçok havayolu üniforması gerek form gerekse renk olarak birbirine benzemeye başlamış,
giderek daha resmi ve erkeksi bir görünüm kazanmış, bu da içimizdeki retro
özlemini giderek arttırmıştır sevgili yolcu.
Bu
renkli hostes üniformalarıyla maziye yaptığımız uçuşun hoşunuza gittiğini umar,
hepinize harika bir hafta dileriz. Eskiden vazgeçemeyen, yenisiz de
yapamayanların yegâne havayolu Pamuk Hava Yolları olarak bir başka uçuşta
görüşmek dileğiyle, gözlerinizden öperiz.