Pamuk
Hava Yolları’nın yerinde duramayan yolcuları,
Söz
verdiğimiz gibi en heyecanlı yerinden devam ediyoruz.
Bu
geceki uçuşumuz Atlantik’i 14 saat 56 dakikayla tek başına geçen ilk kadın
pilot Amelia’nın rekordan rekora koşan uçuşları, bu uçuşların verdiği ilhamla
yazdığı kitapları ve kendi gibi kadınlar için tasarladığı kıyafetleri ile hayli
renkli geçecek. Şimdi lütfen kemerlerinizi bağlı, zihinlerinizi berrak ve
kalplerinizi açık hale getirin. Hepinize iyi uçuşlar dileriz.
Anne
babasının ayrılığının ardından Boston’a taşınan Amelia, burada
bir yandan Denison House’da çalışmaya, diğer yandan üyesi olduğu Amerikan
Havacılık Derneği (American Aeronautical Society) ’nde etkin olmaya başladı ve
gayretleri neticesinde derneğin başkan vekili oldu. Bu dönemde gazetelere
yazdığı köşe yazılarıyla havacılık alanında bölgesel bir ün kazandı ve bu
akabinde yapacağı girişimler için yolunu açtı. Nitekim 1928 yazında, dönemin
ünlü yayımcısı George P. Putnam tarafından yapılacak transatlantik uçuşuna
seçilen ilk kadın yolcu oldu. Amelia deneyimin tüm cazibesine rağmen uçuş
sonrası kendisiyle yapılan bir röportajda, ‘Tüm uçuşu Stultz yaptı, ben sadece
bir bagajdım, tıpkı bir patates çuvalı gibi’ dedi. Sonrasında uçuşta
yaşadıklarını ‘20 Saat, 40 Dakika’ isimli ilk kitabında anlattı.
Uçuş
dönüşü Amerika’da büyük bir coşkuyla karşılanan Stultz, Gordon ve Earhart için
her gün gazetelerde çeşitli haberler çıkıyor, bu haberlerde Amelia’dan göklerin
kraliçesi diye bahsediliyordu. Tüm bu popülarite, Amelia’yı kendi uçuşunu
finanse edebilmek için yüreklendirdi zira bir an evvel uçağını hazırlayıp
okyanusu geçmek istiyordu. Tamamıyla kendi hedeflerine odaklanmış bir hayat
süren Amelia, 1931yılında yayımcısı George’un yedinci kez yaptığı evlilik
teklifini kabul ederek evlendi fakat eşinin soyadını hiçbir
zaman kullanmadı.
1932’ye
gelindiğinde Amelia için tüm koşullar hazırdı. 14 saat 56 dakika süren uçuşuyla
birçok ödül alan Amelia Earhart, Atlantik Okyanusu’nu tek başına geçmeyi
başaran ilk kadın oldu ve deneyimini The Fun Of It adlı ikinci kitabında
anlattı. Aynı yıl, kurulmasında büyük emek harcadığı Ninety-Nines Kadın
Havacılık Kulübü’ne başkan olarak seçildi. Geçen zaman içinde George’la tipik
bir karı-koca ilişkisinden ziyade başarılı bir ortaklık kurdular.
George Amelia’nın uçuşlarını ve toplumsal imajını organize ediyor, ona
uçuşlarında giyebilmesi için rahat ve kullanışlı kıyafetler ayarlıyordu.
Buradan
hareketle ilkin Ninety-Nines için uçuş kıyafetleri yapmaya başlayan
Amelia ilk olarak büyük cepli, bol bir pantolon ve fermuarlı bir
üst tasarladı. Vogue’un iki tam sayfa ayırdığı bu kıyafetler ilgi görünce, bu
defa kendi stilini yansıttığı tasarımlar yapmaya başlayan Amelia, bu
kıyafetleri aktif yaşayan kadınlar için yaptığını söyledi. Başından beri
imajının farkında ve nerde nasıl giyineceğini her daim çok iyi bilen bir kadın oldu.
Şimdikilerin
‘çocuk da yaparım, kariyer de’ sloganının yerine ‘okyanuslar da aşarım,
kokteyllere de giderim’ gibi çok daha havalı bir hali vardı elbet! Amelia’nın
yeni maceraları, kimselere benzemeyen hali tavrı ve sonsuz ışığıyla bir sonraki
uçuşta buluşmak dileğiyle, gül yanaklarınızdan öperiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder