4 Ekim 2016 Salı

Tarifsiz Bir Tayyareci, Tam Bir Beyefendi Vecihi


6 Ocak 1896’da İstanbul • Arnavutköy’de dünyaya gelen Vecihi, çok canlı ve hareketli bir çocuktu. İlkokulu Bebek’te okudu. Üç yaşındayken babasını kaybetti. Bunun üzerine bir süre çocuklarıyla birlikte akrabalarının yanında yaşayan Zeliha Niyir Hanım, daha sonra Üsküdar’a taşındı.Vecihi Üsküdar’da Füyuzati Osmaniye Rüştiye’sinde ve Üsküdar Paşakapısı İdadi’sinde okudu, sanata olan ilgisinden Tophane Sanat Okulu’na geçti ve bu mektebi bitirdi.

Akabinde patlak veren I. Dünya Savaşı’na katıldı. Pekçok farklı birlikte yer alan Vecihi, görevli olduğu sırada bir uçak kazasında yaralanmasına rağmen pilot olmak istiyordu. Ve bu isteğini savaştan döner dönmez Osmanlı Tayyare Mektebi’ne girerek gerçekleştirdi. Böylelikle pilot diplomasını alan Vecihi, Kafkas Cephesi’nde uçak düşüren ilk Türk tayyarecisi oldu.

Uçmaya olan derin tutkusu onu savaş koşullarında dahi diri tutuyor, tüm acı ve kayıplara rağmen büyük bir inanç ve coşkuyla yaşıyordu. İstanbul işgal edilince esaretten dönen askerlerin arasında gizlice Harem’den kalkan bir gemiyle Mudanya’ya, Bursa’ya ve Eskişehir’e giderek Kurtuluş Savaşı’na katılan Vecihi, Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve son uçuşunu yapan pilot oldu. Savaş sırasında Hadiye Hanım’la evlendi. Bu evlilikten Gönül ve Sevim isminde iki kızı oldu. 


1925 yılında Hadiye Hanım’dan ayrıldı ve çocukluk aşkı İhsan’la evlendi. 1927 yılında da üçüncü kızı Perran dünyaya geldi.Yukarıda üç kızını kollarına almış, gözlerinin içi hayat sevinci ve uçma aşkıyla parıldayan, dünya tatlısı bir İstanbul beyefendisi ve tarifsiz bir tayyareci görmektesiniz. Bu resmi neden ilkokul kitaplarında tüm çocuklarımız görmesin? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder