6
Ocak 1896’da İstanbul • Arnavutköy’de dünyaya gelen Vecihi, çok canlı ve hareketli
bir çocuktu. İlkokulu Bebek’te okudu. Üç yaşındayken babasını kaybetti. Bunun
üzerine bir süre çocuklarıyla birlikte akrabalarının yanında yaşayan Zeliha
Niyir Hanım, daha sonra Üsküdar’a taşındı.Vecihi Üsküdar’da Füyuzati Osmaniye Rüştiye’sinde ve
Üsküdar Paşakapısı İdadi’sinde okudu, sanata olan ilgisinden Tophane Sanat
Okulu’na geçti ve bu mektebi bitirdi.
Akabinde
patlak veren I. Dünya Savaşı’na katıldı. Pekçok farklı birlikte yer alan
Vecihi, görevli olduğu sırada bir uçak kazasında yaralanmasına rağmen pilot
olmak istiyordu. Ve bu isteğini savaştan döner dönmez Osmanlı Tayyare
Mektebi’ne girerek gerçekleştirdi. Böylelikle pilot diplomasını alan Vecihi,
Kafkas Cephesi’nde uçak düşüren ilk Türk tayyarecisi oldu.
Uçmaya
olan derin tutkusu onu savaş koşullarında dahi diri tutuyor, tüm acı ve
kayıplara rağmen büyük bir inanç ve coşkuyla yaşıyordu. İstanbul işgal edilince esaretten dönen
askerlerin arasında gizlice Harem’den kalkan bir gemiyle Mudanya’ya, Bursa’ya
ve Eskişehir’e giderek Kurtuluş Savaşı’na katılan Vecihi, Kurtuluş Savaşı'nın
ilk ve son uçuşunu yapan pilot oldu. Savaş sırasında Hadiye Hanım’la evlendi.
Bu evlilikten Gönül ve Sevim isminde iki kızı oldu.
1925
yılında Hadiye Hanım’dan ayrıldı ve çocukluk aşkı İhsan’la evlendi. 1927
yılında da üçüncü kızı Perran dünyaya geldi.Yukarıda üç kızını kollarına
almış, gözlerinin içi hayat sevinci ve uçma aşkıyla parıldayan, dünya tatlısı
bir İstanbul beyefendisi ve tarifsiz bir tayyareci görmektesiniz. Bu resmi
neden ilkokul kitaplarında tüm çocuklarımız görmesin?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder